24 Ekim Birleşmiş Milletler örgütünün 69. Kuruluş yılını tamamlayarak 70. Yılına giriş tarihi. BM Güvenlik konseyinin bu günlerde dikkat çeken yönleri ise bölgemizdeki savaşlar ve son olarak geçen hafta yapılan konseyin geçici üyelik seçimini Türkiye’nin ispanyaya karşı kaybetmesi.Tabi bu sırada Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın konseyin yapısına ilişkin itirazlarını da unutmamak gerekiyor. Çünkü Cumhurbaşkanı dünyanın beşten büyük olduğunu bu nedenle örgütün güvenlik konseyinin yapısının değişmesi gerektiğini belirtiyor. Peki, gerçekten dünya beşten büyük mü?
Eğer büyük ise bu itiraz neden gerçekleşmiyor?
Önce konseyin yapısını tanımak gerekiyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, 15 üye ülkeye sahiptir. Bu ülkelerden beş tanesi daimi üye, on tanesi ise seçilmiş üyelerdir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde, kararları veto etme hakkı bulunan daimi üyeler Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya ile on geçici üye ülke bulunur. Dönüşümlü 10 üye ülke her iki yılda bir BM Genel kurulunda yapılan seçimlerle belirlenir. Konsey Başkanlığı ise ayda bir üye ülkeler arasında el değiştirir.
Birleşmiş Milletler'in üyeleri, örgütün hızlı ve etkili hareket etmesini sağlamak için, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasında başlıca sorumluluğu Güvenlik Konseyi'ne bırakırlar ve bu sorumluluk gereğince görevlerini yerine getirirken Güvenlik Konseyi'nin kendi adlarına hareket ettiğini kabul ederler.
Kararlar nasıl alınır?
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararları, üye ülkeler tarafından verilen bir önergenin, 15 üye ülkeden dokuzu tarafından kabul edilmesi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi ülkelerden birinden ret oyu almamış olması şartıyla alınır.
Yani karar alınırken ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya’nın mutabık olmaları gerekiyor aksi takdirde karar yürürlüğü girmez. Cumhurbaşkanı da buna itiraz ediyor.
Günümüzde Birleşmiş Milletler örgütüne üye olan 193 ülke bulunmaktadır. Dünyada bağımlılar dahil ülke sayısı ise 242. Yani dünya devletlerinin çoğu örgüte bir şekilde bağlı bulunmakta. Bunun yanı sıra nüfus yapısı itibariyle bakıldığında Türkiye’nin ilk 15 ülke arasına girmediğini de belirtelim. Sadece bu kadar değil güvenlik konseyinin beş daimi ülkesi ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere dünyanın en çok silah üreten ve pazarlayan ülkeleri. Bu alanda da Türkiye çok gerilerde bulunmakta ordusu en güçlü ordular arasında ilk otuzda yer alabilen bir ülke.
Dolayısı ile dönüp baktığımızda aslında dünyanın güç bakımından beşten büyük olmadığını görüyoruz. Bu beş ülkenin ortaklaşmaları durumunda karşılarında duracak tek bir güç bulunmamaktadır. Ancak güçlü olanın haklı olmadığı gerçeğini unutmamak gerekiyor. Bu ülkelerle baş etmenin en önemli ve geçerli yolu güçlü oldukları alandaki olayı devre dışı bırakmaktır. Yani üstünlük sağladıkları silahlara ve güce ihtiyaç kalmaz ise bu alandaki güçlerinin de bir manası kalmaz. Bu da barış ile olur ve savaştan uzak durmak ile olur. Eğer dünyanın beşten büyük olduğu tezini savunacaksak o zaman dünyaya savaşların değil barışın egemen olmasını sağlayacak politikaları ortaya koymamız gerekiyor. Bunu da pratikte gerçekleştirmemiz gerekiyor. Yoksa sadece konseye girmek için eleştiri yaparsak bunu başarmak mümkün olmayacaktır. Oylamalarda da görüldüğü gibi bırakalım oylama sonucu daimi üye olmayı geçici üye bile olamayız.