*24 Kasım 2009 tarihinde KCK operasyonunda tutuklanan Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay’ın eşi Devrim Atalay, çocukları 12 yaşındaki Siyabend, 9 yaşındaki Öykü, tam 9 bayramdır Diyarbakır Cezaevinde tutuklu bulunan babalarına özlem duyuyor.

*Çocuklarına anneliğinin yanı sıra babalık ve öğretmenlik yapan Devrim Atalay,“ Eşim Nejdet, 1 ayda olsa, 2-5 ay da olsa aramızda olacak” diyor.

2000 YILINDA BATMAN EVLENMİŞLERDİ

Aslen Gaziantepli ama Diyarbakır Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ni kazandığında henüz Devrim Atalay, 17 yaşındaydı. Batman-Kozluk doğumlu Nejdet Atalay da o dönemlerde Diyarbakır’da üniversite öğrencisiydi. Kader onları buluşturduğu Diyarbakır’da, önce nişan ardından 2000 yılında Batman’ın  2000 iş merkezinde görkemli bir düğünle evlenen Başkan Atalay, 2009’un Mart’ın da memleketi Batman’ın Belediye Başkanlığına seçiliyordu. 30 bin oy farkla bölgede rakibine en fazla oy farkı atan Atalay, görevine henüz ısınmadan 8 aylık gibi bir sürenin sonunda cezaevinin yolunu tutuyordu. O günden bugüne Atalay, Diyarbakır Cezaevinde tutuklu.

Eşi eğitimci Devrim Atalay ise Batman’da, mesleğini icra ediyor.

Sanki eşi Belediye başkan’ın eşi değilmiş gibi sade bir Batmanlı gibi yaşayan Devrim Atalay ve çocukları, tam 9 bayramdır aile reisinden yoksun.

Bayram günlerinde aile reisi yokluğundan mahrum kalan ve bu burukluğu yaşayan Devrim Atalay, anlatıyor; “Henüz 18 yaşında evlenmiştim. Nejdet başkanla 14 yıllık bir evliliğimiz var. Üniversite yıllarında eşimle tanıştım. Arkadaşlığımız çok geçmeden 2000’nin Kasım’ın da Batman’da düğün yaptık. İkimizde bir birimizden çok şeyler öğrendik, çünkü üniversitede beraber büyüdük. Biz aile olarak inanıyoruz; belki 1 ay, belki de 2 ay yada 5 ay sonra mutlaka ama mutlaka Nejdet başkan aramızda olacak.”

12 yaşındaki Siyabend ile 8 yaşındaki Öykü’ye, babalığın yanı sıra öğretmenlik de yapıyor Devrim hoca;

Nejdet tutuklandığında Siyabend ile Öykü, henüz çocuktu. Siyabend artık ergenlik çağında. Öykü ise henüz çocukluğu yeni yeni üzerinden atıyor. Babaları tutuklandığında ne olup bittiğinin farkında değillerdi. Ama her geçen gün büyüyünce babalarını arar oldular. Çocukların ve benim özlemim eşim Nejdet’in artık tahliye olması. Ailemizin reisini yanımızda görmek istiyoruz. O’nu çok seviyoruz. Umudumuzu yitirmedik, demokratikleşme paketinde beklenen maddeler olmasa da siyasi tutukluların bırakılması artık kaçınılmazdır…”


SİYABEND; “9 BAYRAMDIR BABAM ARAMIZDA YOK”

Mehmet Emin Şimşek 7. Sınıf öğrencisi Siyabend, bayram duygularını şöyle anlatıyor:

Bayram gelince güzel duygular gözüme geliyor. Bayramda akla ilk gelen şey ailemizle birlikte olmaktır ama, maalesef bu bizim ailemizde olmuyor; çünkü babamız aramızda değil. 4 yıldır babam aramızda yok. Üçümüz birbirimize kenetleniyoruz. Devrim annem ve kardeşim Öykü’yle bayramlarımız buruk geçiyor. İnsan alışınca da bazı şeylere daha da üzülüyor. Babamı düşününce o’na hep özlem duyuyorum. Tutuklandığımda önce bana çok acı geldi. Babamın iyilik ve mutlulukları gözümün önüne geldi. Diyarbakır’daki çocukluk yıllarımda hep güzel günler geçirdik. Diyarbakır’da çok mutluyduk. Batman’a geldiğimizde 8 yaşındaydım. Babam, başkan olunca da sevindik. Sonradan bazı şeylerin farkına vardım...”

BABAM GİBİ OLMAK İSTİYORUM”

Siyabend, baba mesleği siyasete ilgi duymuş. Bakın, bu konuda Siyabend neler düşünüyor; “Babam tutuklandığında bazı şeylerin farkına vardım. Çok üzülmüştüm. O tutuklanınca günlerce ağladım. Okula gitmemeyi düşündüm. Bunalıma girdim, daha sonra annem, çevrem ve öğretmenimin desteğiyle kendimi toparladım. Moral buldum, okuluma devam ettim. Her bayramda beklentim babamı aramızda görmek ve ona sarılmak… Cezaevinde o’nun yanına gittiğimizde bana hep ‘artık birlikte takılıp birlikte gezeceğiz’ söylüyor babam. Cezaevinden çıksın, babamın gölgesi olacağım. Mühendis olmak istiyorum ama siyaseti de kimi zaman düşünüyorum. Okulda öğretmenim ve arkadaşlarım hep yanımda oldular, onlar hep moral verdiler. Bir bayram daha geldi, yine üçümüz, aramızda babamız olmadan birbirimize sarılacağız…”

ÖYKÜ; “BABAMI ÇOK ÖZLEDİM”

Abisi gibi Mehmet Emin Şimşek okulunun 4. Sınıf öğrencisi Öykü’nün, ilk sözü “Babamı çok özledim” oluyordu. Bakın, Öykü babasına olan özlemini nasıl paylaşıyor; “Öncelikle babama sarılmak istiyorum. Babam tutuklandığında henüz bir şey bilmiyordum. Neden aramızda yok diye hep anneme sorardım. Ailemi ve sınıftaki arkadaşlarımı çok seviyorum. 3 dönemdir sınıf başkanıyım. Niye babam aramızda yok? Bu bayramda babam yanımızda olmadığı için üzülüyorum. Babam çıktığında en büyük sürprizi ben o’na yapacağım…”

Bir ailenin, kısaca baba özlemi böyle yansımış satırlar.

9 bayramdır babalarına hasret kalan Atalay ailesinin gözleri artık tahliye yolunda atılacak adımda.

Bir dahaki bayramda belki de bu röportajı aile reislerine kavuşacak olan Atalay ailesiyle yapacağız.

Editör: TE Bilişim