Yunus ARSLAN


Merhabalar.

Bu benim ilk yazım, ilklerin cihanı başka olur derler bu yüzden ben de cihanı ölçüsüz birine atfen yazıyorum.

Dedeme…

HACI HÜSEYİN ARSLAN’A…

Bugün 4 Nisan… Koca çınarın bugün ölüm yıl dönümü. Bu koca çınar öyle bir adam ki ellerimi sakallarına, gözümü gözüne getirdiğim zaman huzuru bulduğum ve her an hayatımda olan, çocuklarına, torunlarına aile kavramını öğreten, aileyi önemli bir şey değil de ‘herşey kılan’ adamdır.

Sevgili okurlar, hayatımız kaderlerimizin toplamıdır… Kaderlerimiz ise verdiğimiz kararlar üzerinedir. Peki biz kararı neye göre alırız ? Nasıl veririz? İçimizde ki doğruya göre aldığımız tabiidir fakat kararı biz değil, bizi biz eden verir.

Beni ben eden biri var …

Yedi yaşından itibaren sabahım, gecemdi dedem… Aslında halen de öyle.

İkamet ettiğimiz eski mahallemizde apartmanda sadece bizim aile vardı. Mütevazi bir apartman, ufak bir bahçe ve başlı başına huzur vardı. Günlerden bir sabah dedemi her zamanki evin önünde sandalyesine oturmuş güneşin son ışıklarının huzurunu yaşıyorken hemen kucağına atladım onun o huzuruna ortak oldum. ‘Huzurdan kudret doğar derler’ bizimkisi de öyle oldu…

Dede’ dedim sakallarını ovuşturarak, ‘ben büyük adam’ olacağım. ‘Biliyorum’ dedi ve ekledi; ‘sadece bunu mu istiyorsun…’

Başka ne istenebilir ki o yaşlarda, bir an durdum ve hemen araya girdi ve dedi ki ‘İmanı iste, Rabbinden hakkı iste ve imanla hak ile yaşa…’ Bilirsiniz bazı hayatlar vardır bir sözle kurulu olan.

Bir süre geçtikten sonra o huzur dolu mahallemizden taşındık, fakat dedem ve ninem bir süre orada kaldılar. Bazı şeylerden kopmak kolay olmuyor ne de olsa… Bu süre içinde yokluklarını yaşadık tabi… Onlar da dayanamayıp, bir süre bizde bir süre ise amcamlarda kalmaya başladılar. Saygı ,sevgi, huzur ortamı tekrardan hüküm sürdü ailemizde… Onlar bizi biz edendi.

Sabahları ellerini öpüp, okula gitmek akşam ise beraber yemek yemek benim için farzdı. Aile ‘A’ ile başlayıp sana her şey öğreten kutsal bireylerdir. Mutlu mesut bir yaşam sürerken nur yüzlü ninem bir anda hastalığa yakalandı ve bizleri çok üzdü, en çok da dedemi... YGS sınavına gireceğim günün akşamı ninem nefes almak da zorlanıyordu ve onu rahatlatmak için baya sohbet ettim ve uyudu, ben de sınav dolayısıyla uyumaya gittim. Fakat gece tekrar rahatsızlanmış ve hastaneye kaldırmışlar .

Keşke o sohbeti bitirmeseydim .

Keşke…

Sabah sınavdan çıkarken ağabeyim ortada yoktu, oysaki beni almaya gelecekti ve bir an huzursuzluk sardı dört bir yanımı… Sir süre geçtikten sonra emeği üzerimde büyük olan Barış ağabeyimi gördüm, gözleri kırmızıdan bir dem almış bana bakıyor, aslında konuşmasına gerek yoktu çünkü ölümü kendinde yaşar gibiydi .

Eve geçtik…

Dedemin tepkisi ise her ne kadar soğukkanlı bir şekilde ‘Allah’ın takdiri’ yanıtı da olsa içindeki yangını kestirmek güç değildi…

Sen ne güzel bir adamdım be koca çınar…

Ama tek eşi, göz bebeği ölür de içten içe yanmaz mı o güzel yürek, sadece 1 yıl 1 hafta dayanabildi ninemin acısına .

Ve o 1 yıl 1 hafta geçti ve bana bir telefon geldi amcaoğlu Osman’dan… Soru netti: Dede vefat mı etti ?

Ben onlarca sınava girdim ama öylesine zor bir soruyla karşılaşmamıştım o vakite kadar . Nedim amcamın evine koştuğumda cenaze arabasını ve birtakım akranları gördüm. Ayaklarım hareket fiilini unutup çöküverdi ve bir süre öyle kaldım sonra ise dayanamayıp koştum ve bu sefer farklı bir tablo, karşımda öylece uzanmış dedem ve bayanlar Kuran-ı Kerim okuyor.

Seni ne zaman gördüm de sarılmadım ki dedem? Hemen ona sarılıp göz yaşlarıma hakim olamadım. Ölmeseydin de diyemedim çünkü o öğretti her şey Rabbin takdiri diye...

Dedemi, ninemin yan mezarına gömerken sadece gülüşü bile bana yeten babamın, babam vari Nedim amcamın, Recep amcamın ve can ötesi Barış abimin dostları vardı... Allah hepsinden razı olsun. Hep bir ağızdan ‘Fatiha’ yükseldi semaya... Ve dedemi hakkın rahmetine yolcu ettik . Allah’ın rahmeti üzerinde olsun KOCA ÇINAR...


Geriye çok büyük bir miras bıraktın dedem... Gerçeği… Güzelliği… Aile kavramını ve değerlerini...
Vatana hayırlı , imanla hak ile bütün bireyler bıraktın geriye dedem. Yaşarken de ölebilir insan ama sen ölüyken de yaşıyorsun bu bedende… Allah senden razı olsun. Allah’a emanet ol koca çınar…

Kısacası, Nisan bahar ayının kapısı, bende ise hüznün adı…

Sağlıcakla kalın..

Editör: TE Bilişim