Kasré Dımeymé binası yıllara meydan okuyor.

‘Dımeyme’ kelimesinin anlamı Arapça’da iki ihtiyar ‘Nine’ anlamındadır.

Bu bina Gercüş ve yöresinin ‘Mıhelmi Mir’i yönetiminde olduğu dönemlerde yapılmıştır.

Tahminen bu binanın günümüzden 600-700 yıl önce yapıldığı söylenmektedir.

‘Kasré Dımeymé’ yıllarca içerisinde ateş yakılmadığı halde halen dimdik ayakta kalmıştır.

Binanın ana kolonu kaya parçası üzerine oturtulmuştur.

Su ihtiyacı için yağmur suları ile beslenen iki kuyu yapılmıştır.

‘Kasré Dımeymé’ Gercüş’ün en üst kesiminde yapılmış ötesinde bina yoktur.

Dağın yamacına yapılmış olması savunma amaçlı ve yazın sıcağı olduğu dönemde serin olması nedeniyledir.

Yıllara meydan okuyan ‘Kasré Dımeymé’nin tarihi eser kapsamına alınıp onarılması ve tekrar eski ihtişamlı günlerine dönmesi için yetkililerin olaya el atmasını bekliyoruz.

Gercüş’te ‘Kasré Dımeymé’nin dışında birçok mağara vardır.

Kasré Dımeyné’nin biraz üstünde doğusunda Sıkefté Çuké (Kuşlar Mağarası), batısında ise Sikefté Anton (Antonun Mağarası) vardır.

Tela suyunun üst kesiminde Şıkefté Keçıka (Kızlar Mağarası) vardır.

Bu mağaralarda yaşam 1970 yıllarına kadar sürmüştür. Gercüş halkı uzun kış gecelerinde kadınlar ve kızlar bu mağaralara girip dolap ile yün örerlermiş. Yün örerlerken kızlar ‘Dirok’ dediğimiz şarkı ve türküler söylemiş ve eğlenirmiş.

‘Kasré Dımeymé’nin yanında yeni yapılan Mehmet Şimşek Orman Parkı vardır. Bu park yapılırken temelinde mağara olduğu söylenmektedir. Gercüş’te ayrıca tarihi değer olarak ‘Kurk’é Casusé’ (Casusların Gözlem Yeri) kervancıları koruma amaçlı Gercüş’ün en yüksek tepesi üzerine yapılmıştır. Tepenin üstü yontularak iki su kuyusu yapılmıştır.

Bu kuyular yağmur suları ile besleniyormuş.

Tepenin yanı başında yine bir su kuyusu ile iki adet mağara vardır. Tahminen Osmanlılar döneminde 1500’lü yıllarda yapıldığı söylenen bu tepe savunma amaçlı olarak yapılmıştır.

Gercüş’e yakın Baté (Bardakçı Köyü) ile Selhé (Barıştepe Köyü) de yapılan kilden su testileri, çanak, çömlek, tahıl küpleri kervanlarla ‘Kurké Casusé’ yanındaki yolu takip edilerek Siirt, Muş ve Van tarafına götürülüyordu.

‘Kurk’é Casusé’ aynı zamanda Gercüş ve yöresindeki yerleşim yerlerinin güvenliği için önemli bir tepeydi. Yöreye gelen bir saldırı öncesi tepede ateş yakılır, Gercüş ovasında Başova Köyü ile Akburç Köyleri arasında insan eliyle yığına topraktan yapılmış ‘Gıré Bubé’ de yaşayanlar hemen onlarda tepede ateş yakarlarmış.

Bu tepelerde ateşin yakıldığını gören ve Gercüş’teki yerleşim merkezi olup Gercüş ovasına hakim tepede kurulan ‘Gıré Tılhabaté’dekiler ateş yakarlar ve böylece insanlar savunma için hazırlıklarını yaparmış.

Gercüş’ün bir diğer tarihi değeri ‘Gıré Tılhabaté dir. Bu tepe Gercüş ovasına hakim bir konumdadır. Avdulular (Kayalar) İran’dan Gercüş’e geldiklerinde bu tepeye yerleşmişlerdir.

‘Gıré Tılhabaté’ aynı zamanda M.Ö. Birinci yüzyılda Asurlar döneminde Üniversite öğretim görevlilerinin evlerinin olduğu tepedir.

Gercüş’lü Aho Çakıcı ile İlyas Basmacı’nın söylediklerine göre; bu tepede Süryani’lere ait 40 Abıt (Süryanilerin 40 Dini Liderleri) mezarı vardır. Şimdi ki Kırkat göleti yanında ‘Mercé Dusé’ denilen mevkide Mezopotamya’nın ikinci büyük üniversitesinin kalıntılarının olduğu söylenmektedir.

Temennimiz bu tepede arkeolojik kazıların yapılması ile tarihi eserlerin gün yüzüne çıkarılmasıdır.

Kaynak: HABER MERKEZİ