2 Mart’ın Batman basın tarihi açısından bir öneminin olduğunu kabul etmek lazım. Çünkü 2 Mart Batman Çağdaş gazetesinin kuruluş tarihi. Bundan 41 yıl önce yani 2 Mart 1984 tarihinde ilk sayısını yayımladı bu gazete. O günün koşullardan o günün teknik imkânları ve o dönemin şartları çerçevesinde halkın taleplerini halkın yöneticilerine aktarmak için yola çıkmış.

1980 askeri darbesinin etkileri ve kuralları çerçevesinde yapılması gereken bir gazetecilikten söz ediyoruz. Her şeyin kontrol altında olması zorunlu bir gereklilik olarak kendini dayattığı bir dönem.

Gazetelerin ve gazetecilik mesleği ile geçinenlerin, yazarların ve çizerlerin görevi elbette ülkeyi yönetmek değil. Amaç ve hedefleri olayları ve görülmesi istenmeyenleri ortaya çıkarmak ve halkı aydınlatmaktan ibaret. Bu durum elbette her şeyin yolunda yürüdüğü veya yürütüldüğü yerlerde sorun olmaz. Lakin uygulamalarda insani değerlere ters olan emareler varsa işte o zaman sorun da var demektir.

Fikirsel ve çıkarsal çatışmaların ülkeyi kan gölüne çevirdiği 1980 öncesi dönemde ortaya çıkan kaosu bitirmek amacında olan devlet mekanizması günün koşulları içerisinde geleneksel hale getirdiği askeri darbe yolunu denemiş ve sıkıyönetim ile düzen sağlanmaya çalışılmıştı. Tabi bu arada evrensel insan hakların acele posta servisi ile ülke sınırlarının dışına itilmiş oluyordu.

Çağdaş’ın yayım hayatını başladığı koşullar işte böyle bir dönemdir. Tabi zorluklar sadece yönetimsel bazda yaşanan sıkıntılardan ibaret değildi. Teknik açıdan da zorluklar söz konusuydu. O zamanlar şimdiki gibi geç bilgisayarın başına, yaz haberi yorumu e-mail ile ilet. Bilgisayarda sayfa düzenini oluştur diye bir şey hayal bile değildi yerel koşullarda. İletilmek istenen her kelimenin her harfi tek tek dizilmek durumundaydı. Noktasına, virgülüne kadar her şey el emeği göz nuru ile düşeme zorunluluğu…

Aynı şey sayfanın tamamlanmasından sonraki matbaa baskısı sırasında da yaşanmaktaydı. Boyayı, kâğıdı, kalıbı en ince detayına kadar dikkatle düzenlemek gerekiyordu. Arslan ailesi böyle koşullar altında ilimizde gazetecilik yapmak için yola çıkmış.

Çağdaş gazetesiyle yolumuz 1990’lı yıllarda çakıştı.1986-1990 döneminde aynı koşullarda yayımcılık yapan Silvan gazetesinde köşe yazısı yazıyordum. Daha sonra 1991 yılından sonra Batmanda rahmetli Enver Arslan’la tanıştık ve yazılarıma çağdaş gazetesinde devam ettim. Dönem dönem kesintiler yaşanmasına rağmen uzun bir birliktelik yaşadık demek yanlış olmaz.

Yerelde veya Babıali’dekilerine deyimi ile taşrada gazetecilik yapmak elbette kolay değil. Çünkü herkesin birbirini yakinen tanıdığı, güç ilişkisinin birebir yaşandığı, kural ve kanunların güçlüden yana çok rahat esnetilebildiği yerel koşullar insana öyle mükemmel bir çalışma imkân tanımıyor. Yanlış dönen çarkın dişlilerine yöneldiğiniz anda baskılarla yüz yüzü kalmanız içten bile değil. Devletin yönetim kademesine, ağaya, şeyhe, zengine, aşirete yönelik yapacağınız bir haber ve yorum ne kadar doğru olursa olsun mutlaka karşınıza tehdit unsuru olarak görüntü sergiler. “Doğruyu yazdım” savunmasının cevabı da “başka işin mi yok?” Şeklinde karşılık bulur.

Çağdaş ile geçen mazimizde güzellikler de yaşanmadı değil hani. Bu kentin bu duruma gelmesinde herkes kadar Çağdaş gazetesinin de katkısını unutmamak gerekiyor. Eğer bu gün Batmanın basın tarihini, Batman ve ilçeleri tarihini, Petrolün kenti Batman kitabını, faili meçhul cinayetler ve toplamda 10 adet kitabı yazıp yayımlayabilmişsek bunda da Çağdaş ile sürdürdüğümüz gazetecilik geçmişinin katkısı bulunmaktadır. Yine Batmanın yakın tarihine tanıklık etmiş kişilerin anlatımlarının yer aldığı ve kentin hafızası olarak kitaplıklarda yer alan Arif Arslan’ın Batman kitabını. Ardından yine Redur kitabını da unutmamak lazım.

Özetle dememiz odur ki Çağdaş gazetesi Batmanımızın basın yayın ve kültürel çalışmalar alanında üzerine düşen görevi ekibiyle birlikte yerine getirmeyi başaran gazetelerimizin başında yer almaktadır. Çağdaş gazetesi ve emekçileri koşulların elverdiği her dönemde gerek düzenlenen etkinlikler, gerek yapılan tesisler, gerek yayımlanan eserler ile ilimizin bu alandaki gelişmelerine katkı sunmuştur.

Tabi zorlukları da unutmamak lazım. Vatandaşların taleplerini aktarıp sorunların çözümü konusunda görüşleri sunduğu zamanlarda sıkıntılar da yaşanmadı değil. Bazen kapısının önünde bombalar patladı. Bazen sahibi tehdit edildi. Bazen de kapatılarak sesi kısıtlanmak istendi. Bütün bu zorluklara rağmen çağdaş bugün hala halkın dilek ve taleplerini dile getirmek için çaba gösteriyor. Yaşadığımız koşulları düşünürsek yayım sürdürmenin bile zorlaştığı bu dönemde ayakta durmak kolay olmasa gerek.

***

1 Mart cumartesi günü geçirdiği kalp krizi sonucunda yaşamını yitiren Belediye Başkanımız ve kentimizin eski milletvekili olan Ataullah Hamidi’ye Allahtan rahmet ailesini başsağlığı diliyorum.