*Her yılın Nisan ayının 13’ünden sonraki Çarşamba’ya denk düşen Ezidi’lerin kutsal bayramlarından ‘Çarşema Sor’da Batman’ın Yolveren (Çinera) köyündeydik. Bu yıl bol yağışlarla diz boyu geçen hububat ekili alanlar ile iki karış boyu bulan ot, dağ-taşı ‘yeşil manzara’ya dönüştürmüş…

*Ramazan Bayramı’nın hemen ardından Ezidi’lerin ‘Çarşema Sor’ Bayramıyla çifte ‘bayram’ yaşadı yöre... Batman Ovası’ndaki Ezidi köylerinde bayramlarını kutlayan Ezidi vatandaşları, komşu köy ve mezra sakinleri de yalnız bırakmadı…

YOLVEREN’DE BİR BAŞKA BAYRAM

Ramazan Bayramı’nın hemen ardından Ezidi’lerin ‘Çarşema Sor Bayramı’nın da kutlandığı yöre, tabiri caizse ‘çifte bayram’ yaşadı.

Her yılın Nisan ayının 13’ünden sonraki ilk Çarşamba’ya denk düşen ‘Çarşema Sor Bayramı’ bu yıl Batman Ovası’ndaki ‘Ezidi’lerin yerleşim birimlerinde renkli geçti.

Batman’ın neredeyse bir mahallesine dönüşen Yolveren köyündeydik.

Arkadaşım İrfan Tapan’la Yolveren’in eski yerleşim birimindeki taş konakları da dondurduk.

Diğer bir adı ‘Çınera’ olan Yolveren’de yeni muhtar Cengiz Kıy, yeni dönemden umutlu.

400-500 Yıllık tarihi köyün eski yerleşim birimlerindeki taş konakların altı tamamen mağara.

Eski taş konaklar yıkılmaya yüz tutmuş.

31 Mart yerel seçimlerinde muhtarlığa seçilen Cengiz Kıy, komşu köylerden ‘Çarşema Sor’ Bayramı’na gelenleri kapıda karşılıyordu.

Hoşgörünün en güzel fotoğrafını kırsalda görebilmek mümkün.

Muhtar Kıy, şöyle konuşuyordu:

“Geçen hafta Müslüman kardeşlerimizin Ramazan Bayramı için çevre köylerdeki dostlarımızın ziyaretindeydik. Şimdi de onlar bize geliyorlar. Sağ olsunlar, var olsunlar. İki bayramı peş peşe kutluyoruz...”

RENGA RENK YUMURTALARI TOKUŞTURDUK

Muhtar Cengiz Kıy, ‘Çarşema Sor’ Bayramı için farklı renklere boyadığı yumurta tepsisini önümüze getiriyordu ve anlatıyordu;

“Bayram için hazırladığımız yumurtaları konuklara ikram ediyoruz. Pişirilen yumurtaları da tokuşturuyoruz. Kırdığımız yumurtaları ‘Kulere’ adını verdiğimiz yağlı ekmeğin içine bırakıp dar gelirli aileler dağıtıyoruz. Yine bayram geleneğimizde ‘bazım baz’ iplerini ‘bereket getirsin’ diye kapı-pencere etrafları ile bahçemizin çevresine bağlıyoruz. Yediğimiz yumurtaların kabuklarını da ‘verimli bir hasat sezonu geçsin’ diye toprağa serpiştiriyoruz...”

İşte yılların gelenek-göreneklerinin sürdüğü Batman’ın dibindeki ‘Yolveren-Çınera’ köyündeki bu güzel manzaralarını acaba yetkililer görebiliyor mu?

İçinde bulunduğumuz coğrafya tam bir kültür mozaiği.

50 YIL ÖNCESİNİN OKULU…

Yolveren köyüne 50 yıl öncesinde yapılan taştan yapılı ilkokul binası ise viraneye dönüşmüş.

1974-75 Eğitim-öğretim yılında açılan o taş yapılı bina şimdilerde samanlık.

Tam 50 Yıl öncesinde o eğitim yuvasının okul müdürlüğü ile öğretmenliğini Eskişehirli Nadi Esenler yapmış.

O dönemlerde 1 ila 5’nci sınıflar birleştirilmiş eğitim görüyordu.

İlk görev yeri olan Batman merkeze bağlı Yolveren Köyü’ndeki ilkokulun öğretmeni Eskişehirli Nadi Esenler, dün telefonumuzun ucundaydı.

Duygusal bir konuşma yapıyordu;

“Yeni seçilen muhtar Cengiz Kıy da öğrencimdi. O zaman 27 öğrencim vardı, hemen hepsi  Ezidi vatandaşlarımızın çocuklarıydı. Şimdilerde çoğu Avrupa’da yaşıyor.”

Yolveren’den ayrılacağımız sırada ‘Taşımalı Eğitim’ kapsamında Batman’ın Binatlı köyünde eğitimlerini sürdüren bir grup öğrenci, minibüsten iniyordu.

Yolveren Köyü’ne yerleşen göçer ailelerin çocuklarından Dilan İlter, Asmin, Abdullah, Demet, Melisa ve Enes Turan’a derslerin durumunu sorduk.

Hepsi bir ağızdan yanıtlıyordu sorumuzu;

“Eğitimimizi aksatmıyoruz. Derslerimiz iyi. Büyüyünce doktor ve mühendis olmak istiyoruz.”

Yolveren (Çınera) Köyündeki bir bayramlaşmadan da bugünlük de bu kadar.

Sağlıkla kalın…